17 Eylül 2011 Cumartesi

Osmanlının İskan Siyasetinin Sebepleri nelerdir?

Osmanlı'nın iç iskan siyasetini oluşturan "Göç yüzünden boşalan yerler ve konar-göçerlerin yerleştirilmesini" gerek-tiren sebepler, dört grupta toplanabilir.

  • Uzun savaşlar sebebiyle meydana gelen iktisadi buhranlar (vergilerin artırılması, yeni vergilerin konması) : 17. Yüzyıl sonlarında Avusturya, Lehistan, Rusya ve Venedik ile yapılan ve 16 yıl süren savaşların kaybedilmesi ve sonunda imzalanan Karlofça Antlaşmasıyla bü-yük toprak kayıplarının yaşanması, Osmanlı devletini idari, ekonomik, hu-kuki ve sosyal bakımlardan zora sokmuştu. Felaketle sonuçlanan bu olay-dan sonra Anadolu'da huzursuzluk çıkmış ve yer yer ayaklanmalar baş göstermiştir. Devlet bu karışıklıkları önlemek için uzun bir mücadeleye girişmiş, ancak bu mücadelede mali olarak büyük sıkıntıya düşmüştür. Gerek bu çabalar esnasında gerek savaşların getirdiği ekonomik yük yü-zünden vergiler artırılmıştır. Bu olay Anadolu'nun bazı yerlerinde nüfus hareketlerine yol açmış ve halkın önemli bir kısmı yerini terk ederek şehir-lere göç etmiştir. Devlet, göçe sebep olan şartları ortadan kaldırmak yerine onları tekrar eski yurtlarına döndürmeye çalışmıştır. Ancak devlet bu çaba-larında başarılı olamayacaktır.
  • İsyanlar ve eşkıyalık hareketleri gibi iç karışıklıkların or-taya çıkardığı durum : Osmanlı tarihinde Celali İsyanları adıyla anılan bu karışıklıklar, devletin yaşadığı göç hareketlerinin belli başlı sebepleri ara-sında yer alır. 1596 yılında başlayan ve 1775 yılına kadar devam eden bu isyanlar, halkın büyük bir çoğunlukla yerini terk etmesine yol açmıştır. Öyleki Anadolu'nun bazı yerlerinde bir kazadaki köylerin genellikle % 90'ı boşalmıştır. Uzun savaşların yılgınlığı ve ağırlaşan vergilere birde eşkıyala-rın baskıları eklenince halkın göç etmesi kolaylaşmıştır. Böylece halkın bir kısmı başka sancaklara giderek büyük şehirlere yerleşmiştir. Celaliler, meydana getirdikleri bu asayişsizlik yanında, bir çok isyan da çıkarmışlar-dır. Gerek vergi adaletsizliği, gerek merkezi otoritenin zaafı neticesi çıkan bu isyanlar devleti büyük zararlara uğratmıştır. Bu dönemdeki en önemli sorunlardan biri de konar göçer aşiretlerin göç esnasında yerleşik ahaliye verdikleri zararlardır. Bu göçebeler hayvanlarını otlatmak için yerleşik hal-kın ekinlerine zarar verdikleri gibi eşkıyalık hareketlerine kapılarak soygun-culuk ta yapmışlardır. Devlet bu grupları zararlarını önlemek amacıyla iskana tabi tutmuştur.
  • Devlete yeni gelir kaynakları elde etmek için boş ve harap yerlerin tarıma açılması : Yukarıda belirtildiği gibi halkın önemli bir kısmı yerlerini terk etmiş durumdaydı. Bu durum, bir çok köy ve kasabanın harap olmasına yol açtığı gibi bir çok ekili alanın da kullanılamaz hale gelmesine sebep olmuştur. Bilindiği gibi Osmanlı'nın en önemli gelir kaynağı tarımdı. Tarımda istihdam edilen nüfus ise Türk'tü. Dolayısıyla boşalan yerlerin Türklerin yaşadığı yerler olması yani Tımar ve Zeamet toprakları olması devletin tarım üretimine büyük darbe vurmuştur. Bu sebeple Osmanlı dev-leti halkı tekrar toprağına döndürmek için sert tedbirler almıştır. Bunun yanında konar göçer Türk topluluklarını da tarıma elverişli yerlere yerleş-tirmeye dikkat etmiştir. Böylece kaçan ahalinin yerine döndürülmesiyle harap yerler tekrar şenlendirilirken göçebe aşiretlerin iskanıyla yeni bir çok köy ve kasaba da kurulmuştur.
  • Yapılan savaşlar sebebiyle dışardan gelen göçler : Osman-lı'nın kuruluş ve genişleme döneminde Rumeli'de fethedilen topraklara bölgeyi Türkleştirmek amacıyla Anadolu'dan Türk toplulukları gönderilerek buralarda iskan edilmişlerdi. Ancak 17. Yüzyıldan itibaren Osmanlı'nın Av-rupa'da toprak kaybetmeye başlaması, buralarda yerleşmiş olan Türk nüfu-sun ve Müslüman milletlerin katliamdan kaçarak içe doğru göç etmesine yol açmıştır. Bu göç dalgaları zamanla daha büyük bir orana ulaşmış ve devleti sıkıntıya sokmuştur. Devlet bu grupları İmparatorluğun geri kalan topraklarında yerleştirmek için uğraş verecektir. Osmanlı topraklarına göç eden bu grupların geldiği iki bölge vardır. Bunlar, Güneydoğu Avrupa ile Kırım ve Kafkasya bölgesidir. Bilindiği gibi Kafkasya'dan gelen göçler, Avşar Türkmenlerini çok yakından ilgilendirmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder