23 Eylül 2011 Cuma

Sosyolojinin Alt Dalları - Sosyolojinin Özellikleri

Sosyoloji, tek tek bireylerin sorunlarıyla değil, toplumu ilgilendiren sorunlarla ilgilenir. Örneğin sosyoloji, ilk bakışta bireysel bir sorun olarak algılanan “intihar” olayının toplumsal boyutuyla ilgilenir. E. Durkheim, “İntihar” adlı çalışmasında, savaş dönemlerinde intihar olaylarının azaldığını, toplumda kuralsızlık halinin yaşandığı ekonomik kriz dönemlerinde ise intihar olaylarının arttığını göstermiştir.
Sosyolog, toplumsal olayları kendi değer ve beğenilerinin etkisi altında kalmadan nesnel (objektif) olarak inceler. Durkheim’ın deyişiyle sosyolog, toplumsal olayları “bir eşya gibi” ele alır.
Sosyoloji, olanı olduğu gibi inceler. Ahlak, hukuk, din gibi bireylerin nasıl davranması gerektiğine ilişkin kurallar koymaz. Bu anlamda, sosyoloji kural koyucu yani normatif değildir. Örneğin, sosyoloji yardım etmeme davranışını iyi ya da kötü olarak değerlendirmez.
Sosyoloji doğa bilimleri gibi deneysel bir bilim değildir. Çünkü, sürekli değişim halinde olan toplumsal olayları ve toplumsal çevreyi laboratuar koşullarında gözlemlemek ve yönlendirmek olanaklı değildir.

Sosyoloji, toplumsal kurumların (aile, din, eğitim, devlet, hukuk) yapılarında ve işlevlerinde meydana gelen değişmeleri, tarihsel evrim süreci içerisinde inceler. Örneğin, Cumhuriyet devrimiyle beraber din kurumunun işlevinde meydana gelen değişmeler sosyolojinin alanına girer.

Sosyoloji, toplumsal olguların nedenlerini bireylerde değil diğer toplumsal olgularda arar. Örneğin, köyden kente göç olgusunu inceleyen bir sosyolog, bu olguyu bireysel tercihlerle açıklamaz. Göçün nedenini tarımda traktörün kullanılmasına, sulu tarımın yapılmamasına, miras yoluyla toprakların parçalanması vb. gibi diğer toplumsal olgulara bağlar.
Sosyoloji, toplumsal yapıyı bir bütün halinde inceler. Diğer toplumsal bilimler toplumsal yaşamın farklı yönlerini ayrı ayrı incelerler. Örneğin, sosyal antropolog kültürel yapıyı; ekonomi, mal ve hizmetlerin üretimini, bölüşümünü ve tüketimini; tarih, geçmişte olup bitenlerin nedenlerini belgelere dayanarak saptamaya çalışır. Sosyoloji ise, toplumsal yapı içerisinde yer alan kültürel öğeleri, ekonomik ilişkileri, tarihsel geçmişi, coğrafi konumu bilmek zorundadır. Bu yüzden de sosyologlar sürekli olarak diğer toplumsal bilimlere başvurma gereksinimi duyarlar
EKONOMİK SOSYOLOJİ :

Ekonomi dalındaki bilgilerden de faydalanarak, teknoloji, gelir dağılımı, tulusaldyapısı gibi konularla ilgilenir. (1 ) ( üketim ve farklılaşması, iş bölümü, üzeyde karar mekanizmaları ve ÖÜniversitesi Eğitim Sağlık Bilimsel ZKALP-1993 )1 – ÖZKALP, Enver Prof.Dr. Sosyolojiye Giriş – Anadolü AraSayfa Sayfa : 19-24 ştırma Vakfı Yayınları –1993Anadolu Üniversitesi Basım Evi – Eskişehir

BİLGİ SOSYOYLOJİSİ :Bilgi sosyolojisinin temel konusu uygarlık, kültür toplum sınıf ve grup tiplerine göre öncelikli bilgi türlerinin vebiçimlerinin araştırılmasıdır. Bilgi sosyolojisi ayrıca, değişik toplum yapılarına göre bilginin ve bilgiyi oluşturan ve yayankişilerin rolleri, bilginin yayılması ve biçimlerinin toplumsal anlamı, bilgi türleri gibi konularla ilgilenir.(1 ) ( ÖZKALP-1993 )1 – ÖZKALP, Enver Prof.Dr. Sosyolojiye Giriş – Anadolü Üniversitesi Eğitim Sağlık Bilimsel Araştırma Vakfı Yayınları –1993Anadolu Üniversitesi Basım Evi – Eskişehir Sayfa Sayfa : 19-24

DİN SOSYOLOJİSİ:
İlk din sosyolojisi çalışmaları günümüz az gelişmiş toplumlarındaki dinlerin ya da geçmişteki toplumların dinlerinin incelenmesineyönelik olmuştur. Din sosyolojisi bugün daha çok din ve dinsel pratikler ile diğer toplumsal etken ve kurumlar arasındakikarşılıklı ilişkileri incelemeye yönelmiş bulunmaktadır. Dinin toplumdaki yeri ve diğer toplumsal kurum ve oluşumlar üzerindeki etkileri, teknolojik, ekonomik ve toplumsal değişmenin dinsel pratikleri belirleme biçimleri, sanayileşme ve kentleşme ile dinsel pratik arasındaki ilişkiler, dinsel otoritenin toplumsal rolü ve gücü, kültür ve uygarlıkların dinsel temelleri, din sosyolojisinin elealdığı konular arasındadır. (1 ) ( ÖZKALP-1993 )1 – ÖZKALP, Enver Prof.Dr. Sosyolojiye Giriş – Anadolu Üniversitesi Eğitim Sağlık Bilimsel Araştırma Vakfı Yayınları –1993Anadolu Üniversitesi Basım Evi – Eskişehir Sayfa Sayfa : 19-24

EĞİTİM SOSYOLOJİSİ :Eğitim sosyolojisinin işlevi, bir yandan sosyo-ekonomik kalkınmada eğitimin, özellikle mesleki ve teknik eğitimin-oynadığı rol veülkenin nüfus yapısının özelliklerine uygun bir eğitim planlamasına duyulan ihtiyaç; diğer yandan da, aşağı yukarı bütün ülkelerin anayasa ve yasalarında belirtilen, sosyal adalet, eğitimde fırsat eşitliği ve bölgeler arası dengesizliklerin giderilmesi gibi çağın zorunlu kıldığı temel toplumsal ilkeleri belirlemedir. Bu şekilde, eğitim sosyolojisi belirgin bir toplumsal yapı içindeki eğitim sorunlarına ilişkin araştırmalar yapan bir disiplindir, diyebiliriz. Her kültürün eğitim sorunu değişik olacağı için de o toplumun kültürüne uygun bir eğitim politikasının belirlenmesi ilgi sahasının temelini oluşturur. (1 ) ( ÖZKALP-1993 )1 – ÖZKALP, Enver Prof.Dr. Sosyolojiye Giriş – Anadolü Üniversitesi Eğitim Sağlık Bilimsel Araştırma Vakfı Yayınları –1993Anadolu Üniversitesi Basım Evi – Eskişehir Sayfa Sayfa : 19-24

SANAYİ SOSYOLOJİSİ :
Çalışma veya iş sosyolojisi olarak ta nitelenen sanayi sosyolojisi, örgüt sosyolojisi, psikoloji, sosyal psikoloji, iş idaresi, ekonomi gibi bir çok sosyal bilimin ve bu bilimlerin özel dallarından bir çoğunun çeşitli düzeylerde kurdukları ilişkileri kapsamakta ve toplumsal gerçeğin bütünlüğü açısından bunları toplumun yapısına göreli olarak bir sentez haline getirmeye çalışmaktadır. Bir sanayi sistemini konu olarak inceleyen sanayi sosyolojisi, iş yerinin yapısı, güvenliği, sendikalaşma hareketliği, verimlilik, işçi işveren ilişkileri, sanayi ve toplum ilişkileri gibi konuları inceler. Son zamanlarda sanayi sosyolojisi ile ilgili yapıtların boş zamanların değerlendirilmesi konusunda giderek daha fazla yer ayırdığı da bilinmektedir. (1) (ÖZKALP-1993 ) 1 – ÖZKALP, Enver Prof.Dr. Sosyolojiye Giriş – Anadolü Üniversitesi Eğitim Sağlık Bilimsel Araştırma Vakfı Yayınları –1993 Anadolu Üniversitesi Basım Evi – Eskişehir

SİYASET SOSYOLOJİSİ :
Siyaset bilimi, tarihinde iki açıdan tanımlanmıştır. Bir tanıma göre siyaset bilimi devleti, onun kuruluşu ve işleyişini inceler. Bu geleneksel anlayıştır. Yeni bir anlayışa göre ise siyaset bilimi erk (iktidar) olaylarını, başka bir deyişle yönetme ve yönetilme olayını bunun kurumsallaşma sürecini inceler. Bu ikinci yaklaşım siyasal bilimin toplumbilimsel bakış açısından ve toplumbilimin verilerden etkilenerek, insanların siyasal davranışlarına etkide bulunan tüm toplumsal etkenleri de incelemeye başlamasının bir sonucu olmuştur. Bu açıdan siyaset sosyolojisinin en belirgin amaçlarından biri, toplumların yapılarıyla siyasal rejimler arasındaki ilişkileri inceleyerek bir siyasal rejim tipolojisine ulaşmaktır. Bu bakımdan siyasal parti tiplerinin parti fonksiyonlarının ve parti sistemlerinin incelenmesi siyaset sosyolojisinin önem verdiği konulardır. Aynı şekilde baskı grupları da siyaset sosyolojisinin önem verdiği konulardan biridir. Bu grupların, ekonomik ve toplumsal kökenleri, tipleri (mesleki, ideolojik, bilimsel) siyasal otorite üzerindeki etki yolları ve biçimleri önemli araştırma konularınıkapsar. Bir başka araştırma alanı da, siyasal katılma ve seçimleri kapsamaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder