23 Eylül 2011 Cuma

Ensest Nedir - Ensest yasağının Tarihsel gelişimi - Psikanalatik ve Antropolojik yaklaşım

Ensest Nedir ?

Dilimize büyük bir ihtimalle ingilizceden geçmiş 'incest' kelimesinin türkçeleştirilmiş adı 'ensest' ;tam manasıyla aile içi cinsel ilişkidir. Bir diğer adı da 'yasak sevi'dir.

Ensest genel olarak cinsel taciz içerikli vakalardan oluşur. Ancak karşılıklı olan vakalarda azımsanmayacak sayıdadır. Batı ülkelerinde anne baba ve çocuklardan oluşan 'çekirdek aile' daha çok kabul gören bir tanım olmasına rağmen, çekirdek aile haricinde akrabalarla yapılan cinsel münasibette ensest olarak nitelendirilir. Ülkemizde ki durum ise böyle değildir. Dünya genelinde olduğu gibi, anne-oğul, baba-kız ve erkek kardeş-kız kardeş ilişkileri tabu olarak görülmesine rağmen özellikle doğu illerimizde ve bu illerin kültürü ile yaşamakta olan bir çok ailede kuzenler,yeğenler arası ilişkiler tepki görmemektedir. Ancak inançlar gereği ilişkiden kasıt geçici süreyle beraber olmak değil, akraba evliliğidir. Akraba evliliğinin kabul gördüğü genel toplumları tanımlarsak, kısaca islam kültürü etkisinde kalmış ülkeler diyebiliriz. Ancak islami otoritelerde bugün bu olaylara farklı açılardan yaklaşmaya başlamış ve şimdiye dek geçerliliği olan herhangi bir fetva yayınlanmasada, negatif bir yaklaşım ve bakış açısının yörüngesine girilmiştir.

Tarihçe

Ensest, 1000'lerce yıldan beri bazı istisnalar dışında tabu olarak kalmıştır. Tarihsel açıdan bakıldığında Peru, Mısır ve Japonya'da kraliyet ailesinin saflığını korumak için bu yolun meşru olarak kullanıldığı görülmektedir. Sofokles'in Kral Oidipus trajedyasında Oidipus'un istemeyerek babasını öldürdüğü sonra da öz annesi ile evlendiği ve Oidipus'un gerçegi öğrenince de gözlerini kör ederek kendini cezalandirdığı anlatılır.İlk çağ kavimlerinden Bankların öğretilerinden o çaglarda ensestin meşru olduğu anlaşılmaktadır. Eski Yunan mitolojisinde ise iki tanrı kardeş Zeus ile Hera'nın cinsel ilişkide bulunmalari çok doğal bir olay olarak anlatılmaktadır. Eski Mısır papirüslerinde de gene iki kardeş tanrı olan Uziz ile Osiris aralarında çiftleşerek Horos'u yaratırlar. Roma imparatorluğu döneminde Kral Guarthigirmus'un kızı ile evlenerek bir oğul sahibi olduğu tarih kitaplarında belirtilmektedir.İskoçya'da bilinen en eski kavim olan Dikten'lerde erkeğin kız kardeşiyle yatarak bir çocuk sahibi olması ve üvey oğulların üvey annelerinden çocuk sahibi olmaları çok doğal karşılanan bir eylemdi.Mısırlıların da eski dönemde kardeş arası evlilikleri yeğledikleri papirüslerden çıkartılan metinlerde belirtilmektedir. Firavunların kardeşleriyle evlenmeleri tanrısal sıfata en uygun evlilik olarak kabul edilmekteydi. Perulular ve Hawaiililerin de kan saflığını korumak için akraba evliliği yaptığı bilinmektedir.

Günümüz

Merkez ve Güney Amerika'da yaşayan kızılderililer kendi kızları ile ensest ilişkiye girerler.Kamboçya'da babalar kızlarıyla, anneler erkek çocuklarıyla, erkek kardeşler kızkardeşleriyle evlenmektedir.


Ensest yasağı, hem kuramsal bir kategori olarak psikanaliz ve antropoloji açısından hem de bir suç olarak hukuk açısından ele alınması gerekmektedir.

Psikanaliz
Ensest yasağı, psikanaliz kuramı ve antropoloji de toplumun ve kültürün oluşumunu sağlayan temel yasak ve yasa olarak değerlendirilir. Temel bastırma mekanizmasının kuruluşu, bu ilk yasağın sürecini izler ve bunun sonucunda "ilkel dürtüler"in yerini "kültürel semboller" alır. Sigmund Freud'un psikanaliz kuramı ve onun Jacques Lacan tarafından değerlendiriliş biçiminde sözkonusu ensest yasağının bu anlamda ele alınışı sözkonusudur. Baba'nın yasası, kendini Ensest yasağı olarak ortaya koyar.Ödipal evrede çocuk bu yasağı tanıyarak Baba'nın yasasına uyar, İmgesel olan bu süreç boyunca Simgesel olan tarafından bastırılır ve böylece çocuk Kültürel Düzen'e girmiş olur. Ayna Evresi'nde annesiyle bütünleşmek arzusunda olan çocuk, bu yasanın tanınmasıyla toplumsal kültürel yaşama dahil olur, doğal güdülerini bastırarak kendi mevcudiyetinin farkına varır. Bilinç-bilinçdışı bölünmesi de bu süreçlerin ürünü olduğu için, sözkonusu yaklaşıma göre, insanın düşünenbir varlık olması da tamamen bu ensest yasağıyla ilintilidir. Bu yasağı benzer bir tarzda ancak başka bir düzlemde kullanılmasıda antropoliji alanında görülür.

Antropoloji
Claude Lévi-Strauss'un, ensest yasağının kültürel temeller açısından yerini incelediği ve değerlendirdiği söylenebilir.Lévi-Strauss'a göre, kültürler, genelde cinsellik, beslenme gibi doğal güdüsel alanların belirli bir yasa etrafında düzenlenmesiyle ortaya çıkmaktadır. Akrabalık sistemlerinin nasıl ortaya çıktıklarını incelediğinde Strauss, ensest yasağı ile karşılaştığıni söyler. Bu anlamda enses yasağı evrenseldir; yani her kültürde içerimleri değişse de kural olarak karşımıza çıkar. Akrabalık ilişkileri buna göre düzenlenmekte ve şekillenmektedir. bunu biyolojik temelli bir yasak olmadığını belirtir Strauss, Lacan gibi; çünkü her toplumda farklı şekillerde ortaya çıkmaktadır. Yasak kültüre aittir ve kültürel alanın kuruluşuyla ilişkilidir. Ensest yasağı, farklı kültürlerde farklı içerikler almakla, yani neyin yasaklanacağının sınırları değişmekle birlikte, hemen bütün kültürlerde görülmekte olduğu belirtilir. Bunlara göre, ensest yasağı, farklı içeriklerle ortaya çıksa da, temelde, toplumsal yaşamın ve kültürün kuruluşunun yasasını meydana getirmektedir.

Suç olarak Ensest
Çeşitli ülkelerde farklılıklarla da olsa ensesti suç sayan ve bu nedenle de cezalandırma yönüne giden yasa maddeleri mevcuttur. Hukuk açısından en genel anlamda ensest, birinci ya da ikinci dereceden yakın akrabalarla girilen cinsel ilişki olarak tanımlanmaktadır. Bazı istisnalar vardır:İsveç örneğinde bu tür olaylara bir ceza uygulamadığı bilinmektedir. Türk hukuk sisteminde Medeni Kanun'da yakın akrabaların birbirleriyle evlenmelerini yasaklayan maddeler vardır.Ancak bu "evlenme yasağı" dışında, akrabalararası cinsel ilişkileri suç sayan maddeler yoktur. Genelde rıza ile gerçekleştiği varsayılan cinsel ilişkiler suç sayılmamakta ve cezalandırılmamaktadır. Bununla birlikte aile-içi cinsel şiddet olarak bilinen olgu karşısında ne yapılacağı ve yapılması gerektiği önemli bir sorun olarak devam etmektedir.Türk Tabibler Birliği,kadınların ve özellikle küçük çocukların korunması bakımından, ensest konusunun Türk Ceza Kanunu'nda ayrı bir yasa olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürmektedir.

İnternetteki Kaynaklardan Yararlanılarak Derlenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder