23 Eylül 2011 Cuma

Pablo Picasso Kimdir - Pablo Picassonun Hayatı - Kübizm akımı

PABLO PICASSO

Pablo Picasso (25 Ekim, 1881 – 8 Nisan, 1973) 20. yüzyıl sanatının en iyi bilinen ustalarından biridir. Georges Braque ile birlikte Kübizm akımının mimarıdır.

Tam ismi Pablo Diego Jose Francisco de Paula Juan Nepomuceno Crispin Crispiniano de la Sentissima Trinidad Ruiz Blasco Picasso y Lopez'dir. Picasso 25 Ekim 1881' de Malaga, İspanya’da doğar. Resim yapmaya sekiz yaşında başlar. 1895'te Barselona Güzel Sanatlar Okulu'na girer. 1901' den itibaren anne soyadı olan Picasso'yu kullanmaya başlar
Mavi Dönem 1901-1903 yılları Picasso'nun mavi dönemi olarak adlandırılır. Arkadaşı Carlos Casagemas intiharıyla başlayan bu dönemde, Picasso, tablolarında mavi rengi egemen olarak kullanmıştır. Bu dönem tablolarında yaşlılık, fakirlik ve ölüm temaları işlenmiştir. Daha çok Fakirler, dilenciler ve körler tasvir edilmiştir: Dama en Eden Concert (1903), La Vida (1903), Las dos hermanas (1904).

Pembe Dönem Picasso, 1904'te Paris'e yerleşir. Burada ilk eşi Fernande Olivier'yle tanışır. Dönem adını tıpkı mavi dönemde olduğu gibi, pembe ve tonlarının yoğun kullanımından alır. İşlenen temalar daha çok melankolik ve duygu yüklüdür; bu dönem tablolarında sirk dünyasına da ratlanır. Picasso, bu dönemde renkten çok çizgi ve desen kullanımına önem verir.

Kübizm 1907'den 1914'e kadar kübist olarak adlandırılan tarzda tablolar yapar. Kübist tabloların genel özelliği, geometri ve geometrik şekillerin kullanılmasıdır. Resmedilen nesneler geometrik formlar oluşturacak şekilde basitleştirilmiş yahut geometrik şekillere bölünmüştür. Kübizmin bir diğer özelliği de uzaydaki(3 boyutlu) bir cismi iki boyutlu yüzeye aktarma çabasıdır. Bu amaçla Picasso, şekilleri yanal yüzeylerine bölüştürüp her birini iki boyutlu yüzeyde göstermeye çalışır. Yine bu nedenden portrelerindeki insanların hem profili hem de önden görünüşü görülmektedir. Birinci Dünya Savaşı sırasında Picasso, Jean Cocteau ile beraber Roma'da kalır. Burada sahne dekoratörü olarak çalışırken dansçı Olga Kokhlova'yla tanışır. Picasso ikinci eşi olan Olga Kokhlova ve oğlunun birçok portresini yapmıştır. (Paul en Pierrot, 1925, Picasso Müzesi, Paris) 1920'li yılların başında ressam klasisizme geri döner: Trois Femmes à la fontaine (1921, Modern Sanat Müzesi, Paris). Ayrıca mitolojiden de esinlenir: les Flûtes de Pan (1923, Picasso Müzesi, Paris). Picasso tanınan en üretken sanatçıdır. Guiness Rekorlar Kitabı'na göre, 13,500 resim, 100,000 baskı, 34,000 kitap resmi, ve 300 heykel ve bir çok seramik ve çizim üretmiştir. 1973'de eserlerinin toplam değerinin 750 milyon dolar olabileceği tahmin edilmiştir
En tanınmış eseri Alman ordularının Guernica kasabasını bombalamasını anlatan Guernica adlı eseridir. Resim 1937'de yapılmıştır. Bu resim şu anda Madrid'de Reina Sofía Müzesinde bulunmaktadır. Picasso, bir sergisi sırasında kendisine, "bu resmi siz mi yaptınız" diye soran bir Alman generaline, "Hayır, siz yaptınız" cevabını vermiştir.

Eserleri

İlk Komünyon (1895-1896)

Dağınık Saçlı Otoportre (1896) Picasso Müzesi (Barselona)

Kısa Saçlı Otoportre (1896), Picasso Müzesi (Barselona)

Otoportre (1899-1900)

Otoportre Yo, Picasso (bahar 1901), özel koleksiyon(New York)

Maternidad, Picasso (1901)

Otoportre : Yo (1901), John Hay Whitney Koleksiyonu(New York)

Kafede (1902)

Otoportre (1901), Picasso Müzesi (Paris)

Madame Soler (1903), Pinakothek der Moderne, Münih

Dama en Eden Konserinde (1903)

La tragédie (1903)

Hayat (1903)

Jaime Sabarté'nin Portresi (1904)

Harlekin, otururken (1905)

Les Saltimbanques (1905)

Gertrude Stein'in Portresi (1906)

Genç Adam Kafası (1906)

Kadın Kafası (1906)

İki Nü (1906)

Otoportre (bahar 1906), Gellman Koleksiyonu(Meksika)

Otoportre (été 1906), özel koleksiyon

Paletli Otoportre(yaz/güz 1906), Philadelphia Museum of Art (Filadelfiya)

Denizci, Sigara Sararken (1907)

Otoportre (été 1907), Národni Gallery (Prag)

Avignon'lu Kadınlar (1907), Museum of Modern Art (New York)

Sarı Nü(1907)

Elmalı ve Armutlu Meyvalı Kup(1908)

Vadideki Evler (Horta de Ebro) (1909)

Georges Braque'ın Portresi (1910)

Viyolon (1912)

Sandalyeli Natür Mort(bahar 1912), Paris

Gitar ve Gazete(1916)

Olga Kokhlova (1917), Picasso Müzesi (Malaga)

Yıkananlar (1918)

St. Raphael'de Bir Pencere Önünde Natür Mort (1919)

Sisley Ailesinin Portresi (1919)

Yıkananlar (1920)

Üç Müzisyen(1921), Museum of Modern Art (New York)

Annelik (1921-1922),Picasso Müzesi (Malaga)

Beyaz Bereli Paulo (1923), Picasso Müzesi (Málaga)

Paul en Arlequin (1924)

Şarlotlu Natür Mort(1924), Centre Georges-Pompidou'dan çalındı (Paris)

Okuma (1932)

Minotauromachie (1935)

Okuyan Kadın (1935)

Guernica (1937)

Yeşil Çoraplı Kadın Portresi (1938), Picasso Müzesi(Malaga)

Kolları Kafasının Arkasında Kadın Büstü, (1939), Picasso Müzesi (Malaga)

Sarı Hırka (1939)

Koltukta Oturan Kadın(1946),Picasso Müzesi (Malaga)

Kore'de Katliam (1951)

Bayan Z ya da Çiçekli Jacqueline (1954), özel koleksiyon

Sandalyede Jacqueline (1954), Paris Pinakoteği

Oturan Jacqueline (1954), Picasso Müzesi (Málaga)

Türk Giysili Jacqueline (nisan 1955), özel koleksiyon

Oturan Jacqueline(1955)

Oturan Adam(otoportre) (1965), özel koleksiyon

Yıkanan Kadın (1971),Picasso Müzesi (Malaga)

Otoportre (30 haziran 1972), Fuji Television Gallery (Tokyo)

1936'nın Nisan ayında Fransa'da kominist ve sosyalistlerin ittifakı ile oluşan Halk Cephesi iktidara gelmişti ve İspanya'da da son birkaç aydır benzer bir iktidar hüküm sürmekteydi. İspanya, askeri diktatörlüğün sona erdiği ve cumhuriyetin ilan edildiği 14.Nasan.1931 tarihinden bu yana büyük bir toplumsal ve siyasal karmaşa içindeydi. 1934'de ılımlı sosyalist ve cumhuriyetçi hükümetin yerine monarşistler ve sağcı cumhuriyetçilerin oluşturduğu koalisyon iktidara gelmiş ve tüm reformlara son vermişti. Buna tepki olarak başlayan madenci grevi, General Franco komutasındaki ordu tarafından ve faşist İtalya'nında yardımıyla kanlı bir biçimde bastırıldı. 1934 Kasımında uluslararası faşist hareketin İspanya kanadı Falanj kuruldu. 19 Şubat 1936'da Halk Cephesinin seçimleri kazanarak yasal ve demokratik açıdan tamamen meşru bir hükümeti kurmasıyla değişti. Bu hükümetin ilk ayları her yanda çatışmalarla geçti. Özellikle Flanaji, işçi hareketlerini terörist yöntemlerle bastırmaya çalışıyordu. Monarşistlerin suikasta uğraması, açık isyanın da başlangıcı oldu. 17 Temmuzda İspanyol Fas'ında ordunun Franco liderliğinde ayaklanması ve ayaklanmanın İspanyol anakarasına sıçramasıyla birlikte iç savaş başladı.Cumhuriyetçi hükümetin karşısında İtalya ve Nazi Almanyası'nın yardımıyla kuzey Afrika'dan anakaraya geçen Franco'ya bağlı güçlerin çevresinde toplanan milliyetçiler, falanjistler ve cumhuriyet karşıtlarından oluşan bir ittifak vardı. Savaş 28 Mart 1939 a kadar sürecek ve bir buçuk milyon cana mal olacaktı.

Picasso iç savaşın başından beri kendisini 1936 Temmuzunda Madrid'in en önemli sanat galerisi Prado'nun direktörlüğüne atayan meşru hükümetin yanındaydı. 1937 yılının ocak ayında hükümet Picasso'ya Temmuz ayında açılacak olan Paris Dünya Fuarı'ndaki İspanya Pavyonu için bir duvar resmi sipariş etti. Ressam ve modelinin yer aldığı bir atölyeyi betimleyen bir resim yapmaya niyetliydi. Ama kutsal Bask şehri Guernica'nın bombalandığı haberi gelince, düşüncesini değiştirdi. Kent 26 Nisan 1937 de Almanların komutasındaki falanjist güçler İtalyan, İspanyol ve Alman birlikleri tarafından üç buçuk saat içinde tümüyle yok edilmişti. Gerçi kentin hiçbir askeri önemi yoktu, bombalanması tamamen terör amaçlıydı.

Picasso duvar resmi için ilk düşündüğü konudan vaz geçti ve 1 Mayıs 1937 de yeni taslak çalışmalarına başladı. Dünya Fuarında 12 Temmuz'da duvara asıldı.

Pavyon Cumhuriyetçi İspanya'yı ölümcül tehlike altında betimliyordu. Picasso'nun resmi de mesajını tamamen simgesel bir biçimde ifade etmesine karşın bu temayla tam bir uyum içindeydi. Yapıtta belirgin bir savaş betimlemesi ya da plastik olaylara herhangi bir vurgu yoktu. Aslında "Guernica" savaşın dehşetinin büyük bir simgesiydi. Alegorik bir kompozisyondan oluşuyordu.

yatay resim yedi figür ya da figür grubundan oluşur. Sağ ve sol yanları iki betimleme kaplamaktadır.Aralarında da düz bir üçgen görülür. Ortada doğal bir biçimde duran yaralı bir at vardır. Boynu sola kıvrılmış, ağzı acıyla açılmıştır. Sağa doğru kare bir alanda stilize bir insan başı ve tablonun yukarısına doğru bir gaz lambası tutan bir insan kolu göze çarpar. Atın kafasının üzerine ne olduğu belirsiz bir motif görülür. Düzensiz ışın oklarından oluşan bir hareyle çevrili. Merkezinde gözbebeği yerine hem gün ışığını, hem de elektrik ışığını simgeleyen bir ampul bulunan büyük bir tanrı gözü. Atın sağında duruşu aşağıya doğru inan köşegene uyacak biçimde tasarlanmış koşan bir kadın var. Kompozisyon açısından merkez grubunun tamamlandığı yer burasıdır. Bu figüre karşılık olarak atın altında sol tarafta kolları açık bir elinde kırılmış klılıcıyla yatan bir savaşçı heykeli yer alır. Heykelin içi boş parçaları ortalığa saçılmıştır.

Picasso komposizyonlarında kalıplaşmış anlatımlardan kaçınmıştır. Güneş ve lamba, resmin merkez dikeyinin soluna aynı derecede etkileyici beyaz ev duvarları ise sağına düşmektedir. Parçalanmış heykelin yukarısında birleşik bir grup görülmektedir. Çığlık çığlığa bir anne kollarında ölü çocuğuyla bir boğanın önünde diz çökmüştür. Tuvalin en sağında ise buna karşılık gelen figürün kafası geriye atılmış, ağzı bir haykırışla açılmış, kolları derin bir duygu ifadesiyle göğe doğru uzanmıştır. Karanlık ve aydınlık bölgelerin düzensiz ışık oklarının bize bunun yanan bir evin karşısında düşen alev almış bir figür olduğu izlenimini verir. Resim derinlere uzanan değişik çizgiler ve düzensiz perspektif oyunlarıyla yersiz yurtsuz kılınmıştır. Işık gölge kullanımında bu belirsizlik etkisini arttırır çünkü kesin bir ışık kaynağı ayırd etmek olanaksızdır. Sahne ne içeride ne de dışarıda gerçekleşmektedir. Deyim yerinde ise her yerdedir.

"Guernica"yı alegorik bir tarih betimlemesi olarak resmeden Picasso geleneksel bir resim tarzı kullanmıştır. Resmin üçlü yapısıs açıktır ki klasik üç kanatlı Hristiyan altar panolarının bir yankısıdır, ama Picasso'nun bu formu kullanma biçimi bütünüyle çağdaştır.

Max Beckmann ve Otto Dix gibi Alman ressamlarının triptikleri Picasso için önemliydi. Beckmann ve Dix çağın karmaşasını ve savaşın dehşetini oldukça anıştırmalı ama gerçekçi yapıtlarla ifade etmişlerdi. "Guernica" kolayca ve bir bütün olarak algılanabilmesine karşın çok katmanlı ve karmaşık bir yapıttır. Çekiciliği ve büyüklüğü de burada yatar.Ajitasyon ve propaganda sanatının çok ötesinde biryapıttır. Başlandığı 1 Mayıstan tamamlandığı 4 Hazirana dek Picasso'nun yanlız beş haftasını almıştır. İlk aşamasında (11 Mayıs) yanlızca temel figürleri tuval üzerinde bir araya getirir. Avrupa sanat geleneğinin bildik kaynakları bı komposizyonu etkilemiştir.

Peter Paul Rubens'in "Savaşın Dehşeti" burada Picasso'ya çeşitli konular ve formlar sağlamıştır. Rafaello'nun Vatikan freskindeki Borgo Yangını'nda yanan bir evin duvarının önündeki iki figürün bir birleşimidir. Kucağındaki ölü çocuğuyla duran anne ise bir başka geleneksel imgeden etkilenmiştir. Meryem Ana'nın kollarında ölü İsa kadının başı ve lamba da tarihsel bir motifin çeşitlemesidir. Meşale taşıyan alagorik bir kadın figürüyle temsil edilen aydınlanma'nın simgesi olarak ışık. Bu türden en ünlü heykel Fransız heykeltraş Frederic Augustine Bartholdi'nin New York'taki Özgürlük Heykelidir.

Picasso Guernica'dan önce "Guernica"yı gerçekleştirirken ve Guernica'dan sonra da Franco'nun İspanya'nın meşru hükümetine karşı yürüttüğü savaşı çok farklı biçimlerde ele aldığı politik resimler yapmıştır. Franco'nun Hayalleri ve Yalanları başlığını taşıyan bu gravürlerde bir resim dizisi ile bir zaman sürecini betimlemişti. Franco'nun Hayalleri ve Yalanları "Guernica"nın tersine yergi ve taşlama niteliğinde bir ajitasyon ve propaganda yapıtı olarak tasarlanmıştı. Franco'nun yaptıklarını insanlıkdışı, acımasız ve anlamsız göstererek onu küçük düşürmeyi ve aşağılamayı amaçlıyordu.

"Guernica" ise tümüyle farklıdır. Dönemin gerçekliğine hatta herhangi bir politik gruplaşmaya dolaysız bir göndermeden özenle kaçınılmıştır. Simgeler yaklaşımı bile bile genelleştirilmiştir. Boğa ve at boğa güreşiyle başlantiları nedeniyle, İspanya'nın karşılığıdırlar. At, acı çeken halktır. Boğa ise zafere ulaşan halk ama ikiside saldırının ve yok edici şiddetin kurbanıdır.

"Guernica"daki tüm figürler kurbandır. Resmin -Rubens'in o büyük yapıtından ödünç alınmış genel terimlerle dile getirilen- anlamı ise insan uygarlığının savaş tarafından yok edilişinin betimlenmesidir.

Yapıtın biçimi, söylemindeki yalınlıkla tam bir uyum içindedir. Ne bir karikatürleştirme ve de probaganda söz konusudur. Picasso'nun alegorisi ustalıkla gerçekleştirilmiştir. Siyahlar, griler, beyazlar eski altar panolarındaki gibi grisaille kullanımını akla getirir. Yapıtta hiç bir şey boyaya özgü değildir. Perspektif ve figürlerin eş zamanlılığı, çizgisel ve oylumlu betimlemenin bir aradalığı ve cepheden ve profilden değişen görüş açıları picasso'nun daha önceki yapıtlarında geliştirmiş olduğu uslup yollarıdır.

Picasso Guernica'da genellikle klasik olarak nitelendirilen çizgisel uslubunu altbilincin gerçek üstü kayıtlarıyla birleştirmiştir. Bu bileşimin dayandığı temel ise çocuk çizimlerinde rastlanan yaklaşımdır. Picasso'nun dış çizgileri ayrıntı motiflerini ve perspektif kullanımı çocukların ilkeleri belirlemiştir. Çocukların çizimlerindeki yaklaşım belli ki Picasso için yepyeni bir buluştu. Genç yaşlardaki profesyonel eğitimi kendisine çocuk gibi çizme fırsatı tanımamış kendi çocukları da onda dünyayı çocukların gözüyle görmeye yöneltecek bir etki uyandırmamıştı. Bu daha da şaşırtıcıdır. Picasso ancak 1930 larda gerçeküstücülüğün etkisiyle çocukların çizim tarzını ara sırada olsa kullanmaya başlamıştır. Picasso sanatta bir başka uslubun dolambaçlarında gezinirken, çocukların sanatının anlatım gücünün değerini yakalamıştır. Gerçeküstücüler var olan zihinsel ve kültürel baskılarla kirlenmemiş anlatım yolları ararken, çocukların yaratıcı gücünü keşvetmişlerdi.

Savas karsitliginin tum dunyada sembolu haline gelmis pablo picassonun tablosunun adi.

tablonun uluslararasi une kavusmasi ikinci dunya savasi sirasi ve sonrasina rastlar. guernica asil olarak fasizmin igrencligini anlatir.

picasso fasist diktator franco nun zaferiyle sonuclanan ispanya ic savasi sirasinda ilk gencliginde gittigi fransadadir. ispanya cumhuriyetci hukumeti paris te duzenlenecek bir sanat fuari icin bir yapit ortaya koymasini ister. picasso ispanya nin guernica adli bir kasabasi franco yu destekleyen fasist alman ucaklari tarafindan bombalanincaya kadar ortaya birsey cikartamaz.

guernica, basklar icin tarihsel acidan cok onemli ve bir kultur kasabasi olmasinin disinda askeri oneme sahip olmayan ve sadece sivillerin yasadigi bir bolge o zamanlar. bask mirasinin onemli bir bolumu bu noktada bulunuyor ve o doneme kadar cepheden oldukca uzak bir cografya.

1937 nisan sonlarina dogru almannazi savas ucaklari bu askeri onemi sifir olan bolgeyi bombaliyorlar ve ardlarinda cok sayida olu, yarali, tahrip edilmis tarihi eser birakip cekiliyorlar. bombardiman sirasinda kasabadaki herkesin sivil ve silahsiz oldugu daha sonra da teyid ediliyor.

o sirada fransa da bulunan ve dunyada da buyuk tepkiye neden olan bu bombardimandan manevi anlamda buyuk olcude etkilenen pablo picasso1 mayis 1937 de guernica adli tabloya basliyor. katliami anlatmaya calisirken tuhaf ve herzamanki olculer gozonune alindiginda anlasilmaz cizgiler ve renkler kullaniyor. ispanya cumhuriyetci hukumetinin ilk tepkisi bu ne la tadinda oldukca olumsuz oluyor. tabloyu degistirmeye bile kalkiyorlar. belki de utandiklari icin uluslararasi resim fuarinin tanitim kataloguna bile almiyorlar tabloyu.

tablo bittikten sonra yine de fuarin ispanya pavyonunda yer aliyor. guernica da yasanan vahsetin anlatildigi tabloya bakanlarda oldukca antipatik bir etki yapiyor picasso nun kullandigi renkler ve anlasilmaz cizgiler. tabii o sirada fasist almanya avrupayi isgale henuz baslamamis ve kitlesel katliamlara henuz girismemis.

sergide bu tabloyu gorup de irkilenler, sozkonusu katliamlarin ardindan, bu irkilme tepkisinin aslinda tablonun kendisi oldugunu anliyorlar.

resim 1938 yilina kadar fransayi dolasiyor ardindan da picasso nun izni uzerine newyork sanat muzesinde sergileniyor. 1975 de hala diktator franco tarafindan fazimle yonetilen ispanya tablonun iadesini istiyor. muze tablonun iadesini demokratik bir ispanya sartina baglayarak franco ya tokat atiyor. sonunda 1981 de picasso nun 100. yasgununde franco dan kurtulmus ispanya nin pradomuzesine gonderiliyor guernica.

guernica hala picasso nun en buyuk basyapiti olarak degerlendiriliyor ve dunya nin en onemli tablolari arasinda yer aliyor

guernica esas olarak fasizmin igrencligini anlatir. tablonun tamamlanisi sirasinda anlatilan cok da ilginc bir de anektot vardir:

picasso nun tabloyu bitirmeye calistigi atolyeye resmi merak eden bir nazi komutani girer ve hemen hemen bitmis olan tabloya kucumser bir ifadeyle dukak bukerek bakar,

"bunu siz mi yaptiniz?" diye sorar.

picasso ise nazi komutanina donup

"hayir efendim, siz yaptiniz" diye yanit verir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder