17 Eylül 2011 Cumartesi

Kan Tahlili nasıl yapılır - Kan tahlilinin yorumlanması

Laboratuvar ortamında hastalık ve sağlıkla ilgili bilgileri veren numune kandır. Bunun sebebi vücüdümzda bulunan tüm kimyasal ,fiziki ve biyolojim materyallerin kan yoluyla taşınması ,alınması ve atılmasıdır. Çok az bir kan örneğinden (ortalama 3 cc) bizim hastalık ve sağlık bilgilerimizin önemli delillerine ulaşabiliriz.

Kan tahlil ve tetkikleri kanın direkt olarak vücuttan alındığı şekliyle şekliyle yapılabilindiği gibi endirek olarak vücuttan alındıktan sonra santrufüje işlemiyle serumu kullanılarak , bekletilme şekliyle çökertilerek veya çeşitli kimyasal karıştırılarak yapılır. Bunların haricinde spesifik kan tetkik şekilleride mevcuttur. kanın direk alındığı şekliyle kullanıldığı tahlilllere gulukoz ,hemogram ve kan gurubu test ve tetkiklerini örnek verebiliriz. Santrufüj edlerek elde edilen kan serumu ise en çok hormon ve biyokimya tetkiklerinde kullanılır. Kimyasal karıştırılarak kullanılma yönteminin ise en çok bilinen ve sık kullanılanı sedimantasyon tahlilleridir.Bunara ölrnekl olarak SEDİM, ASO ,CRP, FR tetkiklerini verebiliriz.
Bütün bu tahlil ve tetkikler herbiri özel kit ve kimyasallar kullanılarak gerçekleştiril.Her biri özel bilgi birikim ve yetenek isteyen laboratuvar dallarıdır.

NASIL YAPILIR?
ESH Ölçümünde hastadan alınan az miktarda kan içine pıhtılaşmayı önleyi­ci bazı maddeler konduktan sonra üze­rinde işaretler bulunan özel bir tüpe alı­nır. Belirli bir süre sonra (1-2 saat) tü­pün üzerindeki işaretler yardımıyla ka­nın içindeki alyuvarların ne kadarının \ erçekimi etkisiyle tüpün dibine çöktü­ğü okunur ve çökme hızı hesaplanır. Zaman geçtikçe alyuvarlar dibe doğru çökerken tüpün üst kısmında kanın plazma bölümünden oluşan sarımsı bir tabaka ortaya çıkar.http://www.ziyapasakadindogum.com.tr/galeri/kan.jpg
YORUMLANMASI
\lyuvar çökme (sedimantasyon) hızı­nın normal sınırların dışına çıkması bir hastalık durumunu gösterir, ama hasta­lığın türü ve yapısı hakkında fazla bilgi vermez. Herhangi bir yakınma ile heki­me başvuran kişide sedimantasyon hızı­nın ölçülmesi, tanıya giderken atılacak adımların yönünü belirler. Tedavinin başlamasından sonra yapılan ölçümler de hekime doğru yolda olup olmadığını gösterir.
Hastada sedimantasyon hızı yüksel-, meşinin nedeninin açıklanamaması, ya-Ipılacak incelemelerin Bu özellikleriyle sedimantasyon, vücut sıcaklığına benzetilebilir. Tıpkı vücut sıcaklığı gibi, sedimantasyonun da bazen bütünüyle sağlıklı kişilerde bi­le normal değerlerin üzerine çıkabilece­ği unutulmamalıdır.
Bu özellikleriyle sedimantasyon, vücut sıcaklığına benzetilebilir. Tıpkı vücut sıcaklığı gibi, sedimantasyonun da bazen bütünüyle sağlıklı kişilerde bi­le normal değerlerin üzerine çıkabilece­ği unutulmamalıdır.
NORMAL DEĞERLER
Sedimantasyon değeri milimetre olarak ya da Katz indeksi kullanılarak tanımlamr. Katz indeksi, birinci saat değeri ile ikinci saat değerinin yansının aritmetik ortalamasıdır. Katz değerinin normal sı­nın erkekler için 5, kadınlar için 8, üst sının ise erkekler için 15, kadınlar için 20′dir. ESH yaşamın ilk haftalarında çok düşüktür. Yaşlılarda ise herhangi bir neden olmaksızın hafifçe yükselebi­lir. Âdet gören kadınlarda belirgin bir değişiklik göstermez. Gebeliğin dör­düncü ayından sonra yükselmeye başlar ve doğumdan sonraki 3-8 hafta yüksek kalır. Katz indeksi gebelikte 40 gibi çok yüksek değerlere çıkabilir.
Sedimantasyon hızı birçok hastalıkta azalır ya da artarken bazı kansızlık türle­ri, bel ağrısı, nevrit (sinir iltihabı) gibi hastalıklarda normal şuurlarda kalır.
Günümüzde laboratuvarlann çoğun­da yalnızca ilk yarım saat ve birinci sa­at sedimantasyon değeri verilmekte, Katz indeksi hesaplanmamaktadır
SEDİMANTASYON
HIZININ YÜKSELDİĞİ
DURUMLAR

ESH, enfeksiyon hastalıkları, iltihabi hastalıklar, doku yıkımına yol açan has­talıklar ve tümörlerde yükselir. Ama belirli bir bölgeyle sınırlı iltihaplar ateş ve halsizlik gibi genel belirtilere karşın sedimantasyon yükselmesine yol açma­yabilir. Benzer biçimde üst solunum yolu enfeksiyonlarında da sedimantas­yon yükselmesine rastlanmayabilir. Öte yandan sedimantasyonun normal sınır­lar içinde bulunması hastada tümör ol­madığının kanıtı değildir. Kötü huylu tümörler genellikle belirgin bir sedi­mantasyon yükselmesine yol açarken, bazı iyi huylu tümörlerde bu yükselme olmayabilir.
Sedimantasyon hızındaki artış has­talığın şiddetiyle doğru orantılıdır. Has­talığın iyileşme evresinde ateşin düşmesiyle birlikte ESH de normale döner, Bazı durumlarda ise, hastalık iyileştiği halde ESH haftalarca yüksek kalabilir. ESH özellikle verem, romatizma] ateş, romatoit artrit ve öteki bağ dokusu hastalıkları ile glomerülonefrit ve başta miyelom olmak üzere tümörlerde çok yüksek değerlere ulaşır. Kalp krizi dü­şünülen olgularda EKG henüz nöbeti tam olarak gösteremezken saptanan se­dimantasyon yükselmesi tanıyı destek­leyebilir.
SEDİMANTASYON
HIZININ DÜŞTÜĞÜ
DURUMLAR

Sedimantasyon hızının düştüğü durum­lar çok enderdir. Kronik bronşit ve ak­ciğer amfizemi gibi alyuvarların sayıca arttığı hastalıklarla konjestif kalp yet­mezliğinin ileri dönemleri ve bütün po-lisitemiler (alyuvar sayısında artış) se­dimantasyon hızının normalin altına düşmesine neden olur.
Hemen bütün virüs enfeksiyonların­da ve tifo gibi bazı bakteri enfeksiyon­larında ESH değerleri ya normal sınır­lar içindedir ya da normalden biraz dü­şüktür.
SEDİMANTASYON HIZININ AZALDIĞI DURUMLAR
• Vıriis hastalıkları
• Mononükleoz
• Polisitemİ (alyuvar sayısında artış)
• Talasemi minör (küçük Akdeniz kansızlığı)
IbİMANTASYON HIZIİ NORMAL KALDIÇI DURUMLAR 1
• Hiperkrom anemi (alyuvarların normalden fazla hemoglobin içer­mesi)
• Alyuvarlarda biçim bozukluğunun bir tipi ile birlikte görülen kansız­lık (orak hücreli kansızlık)
• Akut enfektif lenfositoz
• Tıkanma sanlığı
• Bel ağrısı
• Virüs kökenli akciğer enfeksiyon­ları

Genel tıp uygulamaları sırasında hekimler polikliniğe başvuran pek hastadan kan tahlili isterler. Tam kan sayımı hekime tanıya yaklaşmasında yardımcı olan, değerli ve nispeten ucuz bir testtir.

Kan tahlilinin maksadı teşhis koymak değildir. Kan tahlilinin esas görevi hekimin olası tanılar arasında eleme yapmasını sağlamaktadır. Yani tanıya yardımcı olmaktır. Hastayı görmeden, muayene etmeden teşhis koyulmaz.

Kan tahlilinde hangi değerler incelenir?
Vücudumuzda oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri (eritrositler) ile hastalıklara karşı savunmamızı sağlayan beyaz kan hücreleri (lökositler) sayılmakta ve büyüklükleri incelenmektedir.

Bildiğiniz gibi kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin proteinleri bulunur. Oksijeni taşıyan protein hemoglobindir. Hemoglobin miktarı düşerse oksijen taşınamaz.

Maalesef ülkemizde kullanılan laboratuvar cihazları yurt dışından satın alındığı için tahlil sonuçları genellikle yabancı terimlerle gösterilmektedir.

Kırmızı kan hücreleri

RBC (red blood cells): Oksijen taşıyan hücrelerin miktarını verir.
Düşükse anemi (kansızlık) veya kan kaybı vardır. Yüksekliğe örnek: Yüksek rakımlı yerde oturmak, KOAH, böbrek hastalığı, polisitemi hastalığı

MCV (mean corpuscular volume): Oksijen taşıyan hücrelerin ortalama büyüklüğüdür. MCV düşükse eritrositler daha ufaktır, yüksekse daha genişlemişlerdir. Örneğin demir eksikliği anemisi'nde eritrositler küçülür dolayısıyla mcv değeri düşük çıkar. B12 vitamini eksikliği anemisinde ise eritrositler büyümüştür, MCV yüksektir.

Hb (Hemoglobin): Kandaki toplam hemoglobin miktarını gösterir. Anemilerde hemoglobin düşer.

MCH: Eritrositlerdeki hemoglobin miktarını gösterir.

Hct (Hematokrit): Kandaki hemoglobin ve eritrosit miktarının bir ölçüsüdür. Anemi, lösemi, kan kaybı gibi durumlarda azalırken vücudun su kaybettiği durumlarda (örneğin ishal) veya polisitemi'de artar.

PLT (Platelets): Trombositlerdir. Yani pıhtılaşmayı sağlayan hücereleri gösterir.

Beyaz kan hücreleri
WBC (White Blood Cells-Leukocytes): Vücudun savunma ve bağışıklık hücrelerinin yani lökositlerin toplamını gösterir. Enfeksiyon hastalığı veya lupus gibi kronik iltihabi hastalıklarda yükselir. Ayrıca lösemi'de yükselir.

Çok düşükse lökosit yapımını bozan ciddi bir hastalık vardır. Örneğin bazı kanserlerde, kemik iliği hastalarında, AIDS'te lökosit miktarı (WBC) düşüktür.

PNL: (Nötrofiller) Örneğin bakteryel enfeksiyonlarda artar.
Lymphocytes: (Lenfositler) Viral enfeksiyonlarda ve bazı kronik hastalıklarda artar. AIDS'te düşer.
Eosinophils: (Eozinofiller). Allerjide ve parazitik hastalıklarda yükselir.

Kan tahlili ve hastanın durumu
Tek başına kan tahlilinin fazla bir tanı değeri yoktur. Görüldüğü gibi tabloda yer alan hiçbir ölçüm tek bir hastalığa özgü değildir. Kan tahlili yorumlanırken hastanın genel sağlık durumu ve fizik muyanesi bir bütün olarak ele alınır. Örneğin aynı kan değerleri 80 yaşında kanlı ishali olan bir hasta için farklı, 11 yaşında öksüren ve ateşi olan bir çocuk için farklı yorumlanacaktır.

Dolayısıyla hastaların kan tahlili sonuçlarıyla hekim hekim dolaşmaları anlamsızdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder