17 Eylül 2011 Cumartesi

Evliya Çelebi kimdir - Eserleri Ve hayatı

Evliya Çelebi

Asil adi Dervis Mehmed Zillî olan Evliya Çelebi'dir 1611 yilinda Istanbul Unkapani'nda dogdu. Babasi Dervis Mehmed Zillî, sarayda kuyumcubasiydi. Evliya Çelebi'nin ailesi Kütahya'dan gelip Istanbul'un Unkapani yöresine yerlesmisti. Ilkögrenimini özel olarak gördükten sonra bir süre medresede okudu, babasindan tezhip, hat ve nakis ögrendi. Musiki ile ilgilendi. Kuran'i ezberleyerek "hafiz" oldu.Enderuna alindi, dayisi Melek Ahmed Pasa'nin araciligiyla Sultan IV. Murad'in hizmetine girdi.

Evliya Çelebi Seyahatname’nin girisinde seyahate duydugu ilgiyi anlatirken bir gece rüyasinda Hazreti Muhammed'i gördügünü, ondan "sefaat ya Resulallah" diyerek sefaat isteyecek yerde, sasirip "seyahat ya Resulallah" dedigini, bunun üzerine Sevgili Peygamberin ona gönlünün uyarinca gezme, uzak ülkeleri görme imkani verdigini yazar.

Evliya Çelebi bu rüya üzerine 1635'te, önce Istanbul'u dolasmaya, gördüklerini, duyduklarini yazmaya basladi. 1640’larda Bursa, Izmit ve Trabzon’u gezdi, 1645'te Kirim'a Bahadir Giray'in yanina gitti. Yakinlik kurdugu kimi devlet büyükleriyle uzak yolculuklara çikti, savaslara, mektup götürüp getirme göreviyle, ulak olarak katildi.

1645'te Yanya'nin alinmasiyla sonuçlanan savasta, Yusuf Pasa'nin yaninda görevli bulundu.1646'da Erzurum Beylerbeyi Defterdarzade Mehmed Pasa'nin muhasibi oldu. Dogu illerini, Azerbaycan'in, Gürcistan'in kimi bölgelerini gezdi. Bir ara Revan Hani'na mektup götürüp getirmekle görevlendirildi, bu sebeple Gümüshane, Tortum yörelerini dolasti. 1648'te Istanbul'a dönerek Mustafa Pasa ile Sam'a gitti, üç yil bölgeyi gezdi. 1651'den sonra Rumeli'yi dolasmaya basladi, bir süre Sofya'da bulundu. 1667-1670 arasinda Avusturya, Arnavutluk, Teselya, Kandiye, Gümülcine, Selanik yörelerini gezdi.

Seyahatname

Evliya Çelebi 50 yili kapsayan bir zaman dilimi içinde gezdigi yerlerde toplumlarin yasama düzenini ve özelliklerini yansitan gözlemler yapmistir. Bu geziler yalniz gözlemlere dayali aktarmalari, anlatilari içermez, arastiricilar için önemli inceleme ve yorumlara da olanak saglar. Seyahatname'nin içerdigi konular, belli bir çalisma alanini degil, insanla ilgili olan her seyi kapsar. Üslup bakimindan ele alindiginda, Evliya Çelebi'nin, o dönemdeki Osmanli toplumunda, özellikle divan edebiyatinda yaygin olan düzyaziya bagli kalmadigi görülür.

Divan edebiyatinda düzyazi ayri bir marifet ürünü sayilir, agdali bir biçimle ortaya konurdu. Evliya Çelebi, bir yazar olarak, bu gelenege uymadi, daha çok günlük konusma diline yakin, kolay söylenip yazilan bir dil benimsedi. Bu dil akicidir, sürükleyicidir, yer yer eglenceli ve alaycidir. Evliya Çelebi gezdigi yerlerde gördüklerini, duyduklarini yalniz aktarmakla kalmamis, onlara kendi yorumlarini, düsüncelerini de katarak gezi yazisina yeni bir içerik kazandirmistir. Burada yazarin anlatim bakimindan gösterdigi basari uyguladigi yazma yönteminden kaynaklanir. Anlatim belli bir zaman süresiyle sinirlanmaz, geçmisle gelecek, simdiki zamanla geçmis iç içedir. Bu özellik anlatilan hikayelerden, söylencelerden dolayi yazarin zamanla istedigi gibi oynamasi sonucudur.

Evliya Çelebi belli bir süre içinde, özdes zamanda geçen iki olayi, yerinde görmüs gibi anlatir, böylece zaman kavramini ortadan kaldirir. Seyahatname'de, yazarin gezdigi, gördügü yerlerle ilgili izlenimler sergilenirken, basli basina birer arastirma konusu olabilecek bilgiler, belgeler ortaya konur. Bunlar arasinda öyküler, türküler, halk siirleri, söylenceler, masal, mani, agiz ayriliklari, halk oyunlari, giyim-kusam, dügün, eglence, inançlar, komsuluk baglantilari, toplumsal davranislar, sanat ve zanaat varliklari önemli bir yer tutar.

Evliya Çelebi insanlara ilgili bilgiler yaninda, yörenin evlerinden, cami, mescid, çesme, han, saray, konak, hamam, kilise, manastir, kule, kale, sur, yol, havra gibi degisik yapilarindan da söz eder. Bunlarin yapilis yillarini, onarimlarini, yapani, yaptirani, onarani anlatir. Yapinin çevresinden, çevrenin havasindan, suyundan sözeder. Böylece konuya bir canlilik getirerek çevreyle bütünlük kazandirir. Seyahatname'nin bir özelligi de degisik yöre insanlarinin yasama biçimlerine, davranislarina, tarimla ilgili çalismalarindan, süs takilarina, çalgilarina dek ayrintilariyla genis yer vermesidir. Eserin bazi bölümlerinde, gezilen bölgenin yönetiminden, eski ailelerinden, ileri gelen kisilerinden, sairlerinden, oyuncularindan, çesitli kademelerdeki görevlilerinden ayrintili biçimde söz edilir. Evliya Çelebi'nin eseri dil bakimindan da önemlidir.

Yazar, gezdigi yerlerde geçen olaylari, onlarla ilgili gözlemlerini aktarirken orada kullanilan kelimelerden de örnekler verir. Bu örnekler, dil arastirmalarinda, kelimelerin kullanim ve yayilma alanini belirleme bakimindan yararli olmustur. Evliya Çelebi'nin Seyahatname'si çok ün kazanmasina ragmen, ilmi bakimdan, genis bir inceleme ve çalisma konusu yapilmamistir.1682'de Misir'dan dönerken yolda ya da Istanbul'da öldügü sanilmaktadir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder